19 Eylül 2013 Perşembe

VURDA ÖYLE GİT


Beni yakan ateş birde sensizlik
Bari bir teselli ver.de öyle GİT
Ne gece ne gündüz gün belirsizlik
Bir tutam canımı alda öyle GİT

Ömür tünelinde gün karanlıkta
Her gece sesin var kulaklarımda
Arandım her sabah uyandığımda
Yaşarken kabrimi kazda öyle GİT

Tünedim dallara garip kuş gibi
Yaralı kanadım kırda öyle GİT
Basıp.da geçtiğin bir taş misali
Bu son ayrılıksa vur da öyle GİT

Bu yalan dünyada bizde yalandık
Tatlı bir rüyadan yeni uyandık
Yazılmış bir oyun bizde oynadık
Kalan anıları sil de öyle GİT

İki seven gönül ayrılığında
İhanet çemberi sarıldığında
Yalan bir aşkın son durağında
Perişan halimi gör de öyle GİT

Salih SEFER




2 Aralık 2012 Pazar

KIRGINSIN BANA

Bakma bana öyle kalbi yaralı
Anladım suçumu darğınsın bana
Dün gece rüyamda gözlerin yaşlı
Sarmaşıklar gibi sarıldın bana

Sönmedi içimde yaktığın ateş
Sessiz ağladım hep bilmedi herkes
Duvarda resmine sarıldım binkez
Ağarmış saçların kırgınsın bana

Geçmiş hatıralar gönülde saklı
Gündüzler kederli geceler yaslı
Resimlerin bile duvarda farklı
Bitsede buğünler ömür yarınsın bana

Dağlar sana şikayetim
Varıp suyun içeceğim
Ben sevdama uçacağım
Kuşlar kanat olsun bana

Gözlerimde senin gözün
Sırat olsun bana bana çizgin
Ayrılıksa eğer sözün
Yollar mezar olsun bana

Salih SEFER

27 Kasım 2012 Salı

TANIMADINMI


Kurumuş yaprağı gökte savrulan
Kırılmış dallarım tanımadınmı
Sevda ateşinde yanıp kavrulan
Savrulmuş küllerim tanımadınmı

Umudu özlemi alan yarınlar
Dilek ağacında biten anılar
Meçul bir adreste öldü sanırlar
Gönül yolcusunu tanımadınmı

Kaderin ipine sonkez tutundum
İtildim köşeye hep unutuldum
Issız köşelerde yalnız oturdum
Yorgun gözlerimi tanımadınmı

Adresim karanlık köşebaşları
Yerler döşek yastık soğuk taşları
Yüzümden süzülüp akan yaşları
Senin için akar tanımadınmı

Beni hatırlarsan baktığın yerde
Sevda ateşini yaktığın yerde
Yüreğimi benden aldığın yerde
Dönüp baktığında tanımadınmı

Salih SEFER



7 Haziran 2012 Perşembe

UNUTMA BENİ



Yillar geçer birgün yalnız kalırsan
Hatırla aşkımı UNUTMA BENİ
Geçmiş anılara bakıp dalarsan
Hatırla aşkımı UNUTMA beni

...Gelmez yollarumut olur
Geçer yıllar unutulur
...Uçup gider elimizden
Eller bulur mesut olur.
...UNUTMA beni UNUTMA beni

Sorarsan kendine geçmişim nerde
Geçmiş hatıralar bak ellerinde
Son ayrılığımız bastığın yerde
Hatırla aşkımı UNUTMA BENİ

...Kader kurar bazen ağı
Geçit vermez gönül dağı
...Okırdığın ben değilim
Koparddığın gönül bağı
...UNUTMA beni UNUTMA beni

Uzaklardan olsun solan bir gülün
Duyulur feryadı öten bülbülün
Aşkın adı bizim sevdalar elin
Hatırla aşkımı UNUTMA beni

...Hasret derler yarınlara
Yazıllırmış anılara
...Biz tatmadık aşkımızı
Tadanlara helal olsun
...UNUTMA beni UNUTMA beni
Salih SEFER

ÖLDÜ DEYİVER



Gidiyom sevdiğim senin dünyandan
Sorarlarsa beni öldü deyiver
Hasretim güneşe dünyam karanlık
Masumun ışığı söndü deeyiver
............Yıllar sonra bir gün beni anarsan
Buradan bir yolcu geçti deyiver

Sanki karabulut çöktü dünyama
İhanetmi yazılmıştı anlıma
Yaban bülbülleri kondu gülüme
Garibin çilesi doldu deyiver
............Kalbime diktiğin aşkın dikmesi
Kurudu gazeli döktü deyiver

Yaşamışım sanki dilenci gibi
Bastırdım bağrıma ümitlerimi
Yuvası bozulmuş garip kuş gibi
Gurbet illerine uçtu deyiver
............Bazende bu aşkta zehir içilir
Aşkıda başına göçtü deyiver

Bu yüreğim sana kırgın
Sorarlarsa beni senden
Damla damla aşkımızın
Zehrini içti deyiver
Salih SEFER

6 Haziran 2012 Çarşamba

AĞLIYOR ŞİMDİ




Beni bırakıpta giden sevdiğim
Gözünde yaşları ağlıyor şimdi
Bana acı sitem veren sevdiğim
Bakıp mazilere dalıyor şimdi

Gözlerinden acı yaşlar dökülmüş
Al yüzleri solmuş beli bükülmüş
Ağarmış saçları tel tel dökülmüş
Herğün bir yaprağı soluyor şimdi

Çekilmiş köşeye gözü görmüyor
Unutmuş sevğiyi aşkı bilmiyor
Romatizma olmuş eli titriyor
Birkez doğup binkez ölüyor şimdi

Yarılmış toprağı suyu kurumuş
Sararmış dalları çiçeği solmuş
Yıkılmış duvarı baykuş oturmuş
Erimiş mum gibi sönüyor şimdi

Dünyanın derdini çekip ölmeyen
Almamış muradı aşka gülmeyen
Kurumuş dalları gülü vermeyen
Kırılmış her yanı kuruyor şimdi

Elimde parmağım dalda yaprağım
Gönülde ırmağım yerde toprağım
İster günahım ol ister sevabım
Ahret mekanını kuruyor şimdi

Ozan salih derki yorgun gözümüz
Yıllar akşam oldu geçti günümüz
Yollar tepe oldu bitti düzümüz
Aşkını yıllara soruyor şimdi

salih sefer

SENSİZLİK VARDI



Seni sordum gülüm sesin gelmiyor
Dinledim kapıyı sessizlik vardı
Ruhumda sıkıntı yüzüm gülmüyor
Yüreğimde sensiz sessizlik vardı

Sensizlik ise beni benden alıyor
Özlem defterine seni yazıyor
İçimde dumansız ateş yanıyor
Dumanında sensiz sessizlik vardı

Tanrım seni benden alan olmasın
Yeşersin dalların gülün solmasın
Seni seven gönül yetim kalmasın
Gözlerimde sensiz sessizlik vardı

Kuşkar gibi kanat çırpıp gelesin
Beklerim yolunu bunu bilesin
Sevdiğin hastaymış diyen olmasın
Özlemimde sensiz sessizlik vardı

Çürük meyve gibi düşen dallardan
Bitmeyen umuttu geçtim yollardan
Seni sordum aşkım tanıyanlardan
Dillerde sensiz sessizlik vardı
Salih SEFER
ANKARA